MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamaları siyasette tartışılırken, geçim meselesi vatandaşların gündeminde. Vatandaşlar aldıkları maaş, maaş ve ücretlerle geçinemiyor. Öte yandan Türkiye'yi sarsan yeni doğan çetenin yankıları devam ederken, kadın ve çocuk cinayetlerinin önüne geçilemiyor.
SIRALAMA DEĞİŞTİ
Cumhur İttifakı'nın çeşitli sebeplerle sık sık gündem değiştirmesi, ekonominin en temel sorunu olan vatandaşların geçim sıkıntısının öne çıkarılmasını da engelliyor. Türk-İş'in eylül ayı araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması yani açlık sınırı 19 bin 830 TL olup, ailenin gıda ve diğer tüm temel giderler için ihtiyaç duyduğu toplam gelir yani Yoksulluk sınırı 64 bin 595 TL. Tek bir çalışanın bir ay hayatta kalabilmesinin maliyeti 25 bin 706 TL. Ancak şu anda 8 milyona yakın işçi, açlık sınırının altında olan 17 bin 2 TL asgari ücretle bir ayı geçindirmeye çalışıyor. İşçilerin tüm taleplerine rağmen geçici bir artış yapmayan hükümet, uluslararası yatırımcılara yeni yılda asgari ücreti yüzde 25'lik mütevazı bir artışla aşma sözü veriyor. Asgari ücretin biraz üzerinde kazananlar dikkate alındığında çoğu işçi 20-25 bin TL'lik maaşla zar zor geçimini sağlıyor. Milyonlarca emeklinin durumu içler acısı. Şu anda 4 milyona yakın emekli, aylık 12 bin 500 TL'lik emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. Emeklilerin yüzde 70'inin 12 bin 500 TL ile 24 bin TL arasında maaş aldığını unutmayın. Ancak büyükşehirlerde ev kiraları da 23-25 bin TL'den başlıyor. Aylık maaşa ve kiraya bile yetmiyor. Mutfak için hiçbir şey kalmadı. Harçlığını bile ödeyemediği için torunlarına bakamayan emekli, geçimini sağlamaya çalışıyor. Hatta emekli bir kamu çalışanının ortalama maaşı bile şu anda 18 bin 428 TL olan açlık sınırının altında. Aylardır işçiler sokaklarda “vergi adaleti” istiyor. “Zor durumdayız, ay sonuna yetişemeyiz” diyen işçiler, “vergide adalet için, işçi, asgari ücretli işçi ve emeklilere adil gelir için” sokaklarda seslerini duyurmaya çalışıyor. İşsizlere iş, taşeron personel ve sendikal haklar için, insan onuruna yakışır bir yaşam için.”
TÜRKİYE'Yİ ŞOK EDEN OLAYLAR
Piyasalaştırılan sağlık sisteminin yıkıntıları devam ederken, ülke “yeni doğan çeteler” skandalıyla sarsıldı. SGK parası almak için çocukları özel hastanelere ölüme gönderen çeteye hem sağlık çalışanları hem de vatandaşlar büyük tepki gösterdi. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet Türkiye'nin kanayan ve durdurulamayan yarasıdır.