Türkiye’de son dönemde yaşanan depremler, özel eğitimli köpeklerin arama kurtarma çalışmalarında ne kadar önemli rol oynayabileceğini bir kez daha göstermiştir.
“Süper köpekler”, en iyi arama ve kurtarma personelinden bile 100.000 kat daha güçlü tırmanma, kazma, koşma ve koklama yeteneğine sahiptir.
Peki doğuştan gelen yetenekleri nasıl geliştiriliyor ve nasıl bir eğitim alıyorlar? euronews ekibi bu soruların yanıtını bulmak için Yunanistan’ın başkenti Atina’da bulunan 1. Özel Afet Birimi’ni (EMAK) ziyaret etti. Arama kurtarma görevlerinde başarılı olan altın Labrador cinsi Argo ile tanışan ekibimiz, eğitmenlerine köpeğe nasıl bir eğitim verildiğini sordu.
Eğitmenler, bir kurtarma köpeği eğitmenin kolay bir iş olmadığını ve her şeyin Argo’nun çocukken ekibe katılmasıyla başladığını söylüyor.
Günlük egzersiz rutinleri, oyunlar ve ödüller içeren simüle edilmiş egzersizleri içerir. EMAK’ın itfaiye şefi Gregory Leonidou, “Eğitim, bir köpeğin hayatındaki en önemli şeyleri insan arkadaşları etrafında odaklıyor, bu da köpek ve bakıcısı arasında güçlü bir bağ oluşturuyor” diyor. Günlük antrenmanların üç bölümden oluştuğunu belirten eğitmen, gün içerisinde dinlenme molaları ile iki antrenman olduğunu ve bir de itaat egzersizi yapıldığını söylüyor.
Eğitmen, bağ kurmanın önemine vurgu yaparak şunları ekliyor: “Köpek ile eğitmen arasındaki ilişki birçok aşamadan geçer. Hele eğitim değil de gerçek bir kurtarma görevindeyseniz, köpeğin bunu bir egzersizden farklı olarak fark etmesi ve anlaması gerekir.” .”
Deprem gibi afetlerde mahsur kalanların bulunmasında işlerin yüzde 70’ini köpekler, yüzde 30’unu ise arama kurtarma ekiplerinin yaptığı görülüyor.
Argo’yu “kurtarıcı melek” olarak tanımlayan Leonidou, köpeklerin kurtarma görevlerinde hayati önem taşıdığını söylüyor. Çökme tehlikesi olan bir binada çalışırken gerekli önlemleri almaya çalıştıklarını ancak artçı sarsıntı durumunda ortaya çıkabilecek tehlikelere karşı savunmasız olduklarını söylüyor.
Ancak eğitmen, köpeğin hayatta kalma içgüdüsünün genellikle onu koruduğunu söylüyor: “Tehlike her zaman vardır. Açıkçası, köpeğin bir korku duygusu vardır, ancak ona belirli tehlikelerden kaçınma fırsatı verildiği sürece, hayatta kalma içgüdüsü onu koruyacaktır. .”
