Meta’ya bağlı bağımsız bir gözetim kurulu, Facebook ve Instagram’da kadınların çıplak meme uçlarına karşı katı kuralların ifade özgürlüğünü sınırladığına karar verdi.
Meta’ya bağlı bağımsız bir gözetim kurulu, Facebook ve Instagram’da kadınların çıplak meme uçlarına karşı katı kuralların ifade özgürlüğünü sınırladığına karar verdi. Sosyal medya platformlarında bu uygulamalara karşı yaklaşık 10 yıl önce “Özgür Göğüsler” kampanyası başlatıldı.
Akademisyen ve hukukçulardan oluşan ve şirkete içerik politikaları konusunda tavsiyelerde bulunan kurul, yasağın özellikle kadınlar, interseks, non-binary ve transgender bireyler için platformlara katılımı engellediği görüşünü dile getirdi.
Platformun yetişkinlere yönelik çıplaklık politikasını “ayrımcı” olarak nitelendiren kurul, Meta’nın bunu “uluslararası insan hakları standartlarını karşılayan net kriterlerle yönetilecek şekilde” değiştirmesini tavsiye etti.
Karar, yönetim kurulunun Meta’nın açık göğüslü transseksüel ve ikili olmayan kişileri içeren iki Instagram gönderisini kaldırma kararını bozmasının ardından geldi.
“Meme Uçlarını Serbest Bırakın” kampanyası nedir?
Meta o zamana kadar kadınların göğüs uçlarını açığa çıkarmak gibi katı bir politika izlemişti. Bebeklerini emziren annelerin görüntüleri de geçmişte sansürlendi.
Bu duruma bazı kadınlar itiraz etmiş ve 2012 yılında bazı kampanyalara konu olmuştur.
Emzirme, doğum ve doğum sonrası sağlıkla ilgili durumlar (örn. meme kanseri bilinci) gibi durumlar için istisnalar yapılmıştır.
Sosyal medya platformlarının “nefret söylemini düzgün bir şekilde ele almadan” meme ucu sansürü de tepki çekti.
Mark Zuckerburg, 2018’de “Meme uçlarını tespit etmek için bir AI sistemi oluşturmak, nefret söylemini tespit etmekten daha kolaydır” diyerek bunu haklı çıkarmaya çalıştı.
Peki yönetim kurulu neden fikrini değiştirdi?
Meta’nın denetim kurulu, mevcut politikanın çift cinsiyet görüşüne ve erkek ve kadın bedenleri arasındaki ayrıma dayandığını savundu.
Konsey kararında, “Böyle bir yaklaşım, kuralların interseks, ikili olmayan ve trans bireylere nasıl uygulanacağını belirsiz hale getiriyor” dedi.
