İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu açılış töreninde konuştu: “Kanal İstanbul kapınıza girmesin” – Son Dakika Siyaset Haberleri

Kurulan İBB kuruluşu İSKİ, gelecekte ve bugün şehre kesintisiz ve hijyenik su temini sağlamak amacıyla Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi'nin kapasitesini artıracak projenin temelini attı.

2 milyar 348 milyon liraya mal olması beklenen ve 3 yılda tamamlanması beklenen tesisin mevcut 720 bin m3/gün kapasitesi, yeni içme suyu arıtma tesisiyle birlikte 360 ​​bin m3/gün artırılacak. Böylece Çekmeköy Reşadiye ilçesindeki tesisin toplam kapasitesi 1.080.000 m3/gün'e çıkarılacak.

“İSKİ Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi İnşaatı İkinci Etap Açılış Töreni”; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP milletvekilleri Yunus Emre, Engin Altay, Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez ve Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin'in katılımıyla gerçekleşti. Açılış töreninde İmamoğlu ve İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa birer konuşma yaptı.

Su meselesinin İstanbul için asla ihmal edilmemesi gereken bir konu olduğunu vurgulayan İmamoğlu, şöyle konuştu:

“22 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNİ GÖRDÜ”

“İstanbul gibi bir şehrin su ihtiyacının karşılanması büyük bir sorundur, bir zorunluluktur. Aynı zamanda dünyada yaşadığımız iklim krizinin şehrimize etkisi büyürken tabii ki alacağımız tedbirler ve Su temini konusunda gerçekleştireceğimiz projeler çok daha önemli hale gelecektir. İstanbul'un tarihi boyunca şunu belirtmek isterim ki şehrimiz, üzerinden büyük bir nehrin geçtiği bir şehir değil, aslında ihtiyacını toplayarak karşılama ilkesine sahiptir. Kente su sağlayan barajların doluluk oranı geçen yıl son 22 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti.

“GERÇEKLERİ GÖZALARAK ÇÖZEMEZSİNİZ”

Elbette bu trend geçen yıla özel değil. Bu her an başımıza gelebilecek bir dönem. Maalesef ülkemiz ve dünyamız iklim krizinden büyük ölçüde etkileniyor. Ve ne yazık ki ülkemiz bu konuda hassasiyet gösterme konusunda sorunlu bir iş yapan bir ülke. Bu sorunun çözülmesi ve iyileştirilmesi hepimizin üzerine büyük bir sorumluluktur. Bilimle yüzleşmemiz gerekiyor. Bilime sırtınızı dönerek hiçbir sorunu çözemezsiniz.

Gerçekleri görmezden gelerek sorunu çözemezsiniz. İşte tam tersi; Bilimle, bu alanı bilen insanlarla, teknik uygulamayı en üst düzeyde deneyimlemiş kurum ve kuruluşlarla yolculuğumuzu anlatıyoruz. İstanbul'un su sorununu ciddiye alıyoruz. Bu anlamda uzun vadeli bir bakış açısıyla çalışıyoruz. Bu yönde çok yoğun projelerimiz ve yatırımlarımız 5 yıldır devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek.

“İSTANBUL İÇİN İKİ KONU TEMEL”

İstanbul'un dikkat ve bilgi gerektiren, hayatımızı derinden etkileyecek iki konusu var. Bunlardan biri de Genel Müdürümüzün de bahsettiği Melen Barajı'nın akıbetidir. Bir diğeri ise maalesef üzerinde ısrarla durulan Kanal İstanbul meselesi ve bunu seçim dönemlerinde her gün dile getiren, tırnak içinde bir “hafıza kaybı” yaşıyor. Bu iki konu İstanbul için hayati önem taşıyor.

İstanbul için bu iki konunun asla gözden kaçırılmaması ve takip edilmemesi gerekir; Biri bir an önce tamamlanıp üst düzey işbirliği masası kurulmalı, diğeri ise İstanbul'un kapısına asla girmemeli iki proje. Bu bağlamda 1989 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla başlayan ve İstanbul'un su sorununa kalıcı çözüm bulunmasında önemli bir adım sayılan Melen Barajı süreci, son 20 yılda alınan en önemli karar oldu. 2010'lu yılların başında temeli atılmış ve 2016 yılında tamamlanmıştır. Ne yazık ki görevi devralıp Melen Barajı'nı incelediğimizde tasarımda bazı kritik hatalar yapılmış ve tamamlanan baraj gövdesi üst kısmında çatlaklarla kullanılamaz hale gelmiştir. seviyededir ve akıbeti bugüne kadar belirsiz hale gelmiştir.

“İSTANBUL’A İHANET PLANIDIR”

Açıklamalarda Kanal İstanbul projesinin gündemlerinde olmadığını ve hiçbir zaman da olmayacağını söylediler. Şimdi söylüyorum; İstanbul'un tatlı su kaynaklarına vereceği zarar, coğrafyasını tersine çevirecek bir mekanizma, saf bir çıkar, bir emlakçı projesi, bir alım-satım projesi olarak seferber edilip oluşturulan bu çalışma, İstanbul'a ihanet projesidir. Bilim insanları İstanbul'un bu projeden korunması gerektiğini ısrarla vurguluyor. 16 milyon İstanbullunun Kanal İstanbul gibi bir programı yok. Bu seçimde İstanbul halkı da buna oy verdi. Reddetti. Bu bağlamda İstanbulluların Kanal İstanbul sorununun bu şehirde yaşanmasını istemediğini vurguluyor ve açıklıyorum. Bu çok açık. Nokta.

Lütfen bu noktada İstanbul halkının iradesine saygı gösterin. Peki nasıl geri döneceğiz? Hangi hatalar ve eksiklikler yapıldı? Gelin hep birlikte İstanbul'un bu kabustan, bu dertten bir an önce kurtulmasına yardımcı olalım. Ve millet olarak ileriye güvenle bakıyoruz. Bu tesis İstanbul halkına hayırlı olsun. “Allah beni ve takımımı bu millet adına utandırmasın.”

Konuşmaların ardından düğmelere basılarak fabrikanın temellerine ilk harç döküldü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir